NURGUL YEŞİLÇAY ERKAN PETEKKAYA İLE BAŞROLÜNÜ PAYLAŞTIĞI "PARAMPARÇA" DİZİSİ HAKKINDA SAMİMİ AÇIKLAMALARDA BULUNDU!..

24.09.2015 09:00:36

Nurgül Yeşilçay'la Tarlabaşı sokaklarında buluşup derin mevzulara daldık

Aşkın çok sarsmışınıda yaşadım, çok sakin olanınıda

Tam bir Koç burcu kadını! Tanıdım tanıyalı kafasına göre yaşıyor, çok çalışıyor, aşık oldu mu peşinden gidiyor, sıkıldı mı her şeyi bırakmakta sakınca görmüyor. Ah bir de analizleri müthiş. Esprileri sağlam, çok güldürüyor. Dahası, güzel kadın! Gözlerine baktıkça bakasın geliyor. Geçen sezon Paramparça dizisiyle yıldızını yeniden parlattı. Bu sezon da Gülseren olmaya devam ediyor. Üzerine tatlı bir huzur da gelmiş, belli. Yaşadığı ilişkiden veyahut artık büyüdüğünden... Şimdi söz onda. Nurgül Yeşilçay bu bayram her şeyi en samimi haliyle anlatıyor; aşkı, bizleri, oyunculuğu, sosyal medyayı...

Yeni sezonda Gülseren’i neler bekliyor?

- Bu sezon Gülseren’le Cihan’ın aşkını daha çok vurguluyoruz. Geçen sene aşklarına giriş yapmıştık, bu yıl gelişme bölümüne geçeceğiz. Kadromuz zaten muhteşem. barış falay da aramıza katıldı. Düşün; dizinin senaryosunu okuyor, çekimini ve gerekirse dublajını yapıyorum. Ekran karşısında izlediğimde yine içine giriyorum.

Haftada kaç gün çekim yapıyorsunuz?

- Altı gün. Ama şanslıyım. Yönetmenlerimiz işini bilen insanlar. Ne çekeceklerini önceden biliyorlar, ki bu konuda efsane olmuşuz. Başka setlerde çalışan arkadaşlarımız, “Bu kader mi? Siz akşam altıda bitiriyorsunuz, biz sabahlara kadar çekiyoruz” diyorlar.

Dizilerin süresinin uzun oluşuna ne diyorsun?

- Tabii ki kısalmalı. Çünkü izlerken gerçekten sıkıcı. İlk piyasaya girdiğimde diziler 55-60 dakikaydı. Sonra git gide süreler uzadı. Aslında Asmalı Konak’la beraber süre uzunluğunu başlatan biziz. İlk bölümü 80 dakika yapmıştık. Hatta herkes, “Ne yapıyorsunuz? Böyle şey olur mu?” demişti. Ama tabii bu sonra ayağımıza dolandı! Şimdi önüne geçemiyoruz. Kanal 140 dakika isteyebiliyor. O kadar olay bulmak senarist açısından zor. Bizim için her sahnede aynı performansı göstermek de...

Senaristlere şöyle dediğin oluyor mu, “Ya arkadaşlar bu olmamış, nasıl yapacağız?”...

- Evet oluyor. Paramparça’nın bir bölümünde Hazal’la ikimiz trafik kazası geçirmiştik. Taksinin altında kalmıştık. Ben senaryo gereği, Allah’ın bana verdiği güçle, taksiyi kaldırmıştım! Şimdi bunu Gülseren’e yaptıramazsın. Ama Cihan yapar. O bölümün senaryosunu okuduğumda yadırgamıştım, ama yine de çektik.

Senaristler eleştiriye açık mı?

- Açıklar, gidiyorsun konuşuyorsun. Yönetmenin, yapımcının, herkesin sonuçta bir fikri var.

HÜRRİYET

DİĞER HABERLER