Yeter dizisinin kötü karakteri Tuğçe Kurşunoğlu, Pelin Karahan’ın hayranları tarafından ölümle tehdit edildiğini açıkladı. Kurşunoğlu tehditlerden memnun olduğunu söyledi.
Hedefi zirveye çıkmak
Tuğçe Kurşunoğlu 1992 yılında Bursa’da doğdu. 2010 yılında araba fuarında hosteslik yaparken Muhteşem Yüzyıl’da Hürrem’i oynayacak kişiyi bulmak için yapılan deneme çekimlerine katılan Kurşunoğlu’nun şansı bir anda değişti. Diziye cariye olarak giren oyuncu, Leyla ile Mecnun, İşler Güçler, Her şey Yolunda Merkez, Umutsuz Ev Kadınları, Kocamın Ailesi’nin ardından Yeter dizisinde rol aldı.
Cariye olarak Muhteşem Yüzyıl’a dahil olunca oyunculuğa ciddi bir şekilde yönelen model Tuğçe Kurşunoğlu, ‘Yeter’ dizisinde ise oldukça iddialı bir rolle yer alıyor. Martta ‘Azazzil’ ve ‘Olaylar Olaylar’ adlı iki sinema filmiyle vizyonda olacak olan güzel oyuncu, Kanyon Fun Gate’de adeta çocukluk günlerine döndü. Türkiye'nin Nicole Kidman'ı olarak gösterilen Kurşunoğlu, hem lazer tabancasıyla düşmanları vurdu hem de sorularımızı cevapladı.
Yeter dizisindeki rolünüzden biraz bahseder misiniz?
Ebru gözü kara bir karakter. Yapamayacağı hiçbir şey yok. Ölümün kıyısından dönmüş ve hayatta her şey ona hak görünüyor. Saplantılı bir aşık.
Benzer yanlarınız var mı?
Ebru bana göre çok daha cesur. Ben o kadar cesur bir kadın değilim. Ebru’nun sınırları yok. Ben daha detaycı, daha sınırları olan, soru soran bir insanım. Ebru sorgusuz sualsiz karşısındaki adama itaat eden bir tip, ben biraz daha dik kafalıyım o konuda.
Dizide rol icabı kamyoncu Turan oldunuz, erkek olmak zorladı mı?
Kamyona binip inmek bile benim için zordu. Ses tonunu ayarladım ama yürüyüşüm tam ofsayttı. Bacaklarımı doldurmaya çalıştılar ama olmadı. Aynaya baktığımda kendimi çok çirkin hissediyordum. Set bittiğinde makyöze ‘Hadi beni güzelleştirin’ diyorum.
Bugüne kadar yaptığınız en cesur hareket neydi?
İstanbul’a yerleşmek. Beni buraya çeken hiç kimse yoktu. Sadece işime olan aşkım vardı. Hayalimin peşinden tek başına İstanbul’a geldim. Bu benim için büyük bir cesaretti.
Sizi sosyal medyada çok güzel bulanlar olduğu gibi eleştirilenler de var.
Eleştiriye açığım. Herkes her şeyi beğenmek zorunda değil sonuçta. Özgür düşünceye saygım var ama her şeyin bir sınır var tabii ki.
Hayatta hiç kazık yediniz mi?
Arkadaşlıklara temiz, saf başlıyorsun ama bir süre sonra yaşadığın şeyler seni yıpratıyor ve daha tedbirli oluyorsun, yoğurdu üfleyerek yiyorsun. O kadar koca yürekli olamıyorsun.
Bursa’dan kalkıp İstanbul’a ilk geldiğinizde zorlandınız mı?
Reklamcılığı kazanıp geldim. O süreçte hem çalışmak hem de okul hayatı beni çok zorladı. Bilmediğim, büyük bir yer. Çok ürkütücüydü. Şehir efsanesi çok vardı. Gördüğümüz haberler tedirgin ediyordu.
En çok ne sizi tedirgin ediyordu?
İlk geldiğimde Kağıthane’de kötü bir yerde oturuyorum. Evime girerken çok tedirgindim. İnşaat halinde bir yerdi. Kendi mahallemde diken üzerinde yürüyordum. Her gün olay vardı. İşe giderken gaz altında kalıyordum. Best Of Bursa' adlı güzellik yarışmasına 16 yaşında katılıp güzellik tacı takmışsınız ama sonrasında adeta lince uğramışsınız...
Güzel bir sonuç aldım ama eleştiriler o yönde olmadı. Çok sıkıntı yaşadım o dönem. Psikolojimi bozuldu. 2 ay psikolojik destek aldım. Ailem destek vermeseydi psikolojik anlamda benim için çok daha kötü olurdu, kaldıramazdım. Çocuktum ve çok bilgim dahilinde olan şeyler değildi.
Kendinizi güzel bulur musunuz?
Kendi kendime mutlu olmayı seviyorum. İltifata ihtiyaç duymuyorum. Şımarık bir insanım.
Nicole Kidman’a benzetiliyorsunuz.
Ben çok benzetmiyorum. Biraz daha zayıflarsam belki benzerim. Bir ara çok kayıp bir dönemim vardı. 8 kilo aldım. O dönem yemeği biraz fazla kaçırdım. Çok uzun saatler çalışıyorduk. Düzensiz bir hayatım vardı. Spor yapamıyordum. Psikolojiim bozulmuştu. Anneanne gibi ekrana çıkıyordum.
Formunuzu nasıl koruyorsunuz?
Spor salonunda çalışırken hiç motive olamıyorum. Onun yerine sahilde yürüyorum. Ayrıca elektroterapi tekniğiyle pasif ve aktif jimnastik yapıyorum. 0 beden takıntım hiç yok. Zayıf olmayı seviyorum.
Yemek yemeği sever misiniz?
Yemek yemeği çok seviyorum. Yemek yerken çok mutlu oluyorum. Eve gidip yemek yapmak, onu hayal etmek beni motive ediyor. En çok makarna seviyorum. Evimin fiks yemeği. Evde makarna stokumuz oldukça fazla.
Ev işleri yapar mısınız?
Ev işleri yapmak inanılmaz bana iyi geliyor. Moralim çok bozuksa, alıyorum vileda’yı bir saat ter akıtıyorum. Bütün kötü enerjimi alıyor.
Karşı cinste aradığınız özellikler?
Az laf çok iş. Çok konuşan insan sevmiyorum. Sürekli kendini anlatan insandan hazzetmiyorum. Bırak ben keşfedeyim. Dürüst, güvenilir olsun yeter.
Komedi mi dram mı?
Muhteşem ile oyunculuğa başladım. Nebahat Çehre bana okul gibi oldu. Daha sonra komediye yöneldim. Komedi çok daha keyifli. Sınırları yok. Gülmeye de zaten ihtiyacımız var.
Sosyal medya psikolojimi bozuyor
Sosyal medya insanın psikolojisini bozuyor. Birçok şeye maruz kalıyoruz ve bunlar bilinçaltında ister istemez yer ediyor. Duygudan duyguya geçiş o kadar hızlı ki. Bir an gülüyorken bir anda moralin bozuluyor. O yüzden çok kullanmak istemiyorum.
PELiN ÇOK SICAKKANLI
Pelin Karahan çok sıcakkanlı bir hatun. Bir de bebişiyle çok ilgili. İşinde de çok hırslı. Işığı da enerjisi de çok güzel. Sohbet ederken gerilmiyorsun. Her zaman yardımcı olmaya çalışıyor. Sevdi mi sahipleniyor.
PELiN Karahan’ın fanları beni hiç sevmiyor. Sosyal medyadan ‘Öl, geber, senden nefret ediyorum’ gibi yorumlar alıyorum. Çok fanatikler. Pelin’in güzel bir kitlesi var. Tepkilere gülüyorum, ‘Doğru yoldayım demek ki’ diye düşünüyorum.
Okan Işık / Bugün Gazetesi