TV YAZARLARINDAN SEÇMELER! BÜLENT CANKURT, YÜKSEL AYTUĞ VE SİNA KOLOĞLU BUGÜN HANGİ KONULARI YORUMLADI?..

21.10.2016 08:43:54

SİNA KOLOĞLU – MİLLİYET

POYRAZ DİZİYE GELDİ

Samimiyetle söyleyeyim, hem Poyraz’ı hem de Ayşegül’ü ‘günlük hayatta’ görünce bunun bende olumsuz etki yarattığını fark ettim. Diziyle gerçeğin karıştırılması halini yaşadım. Bizde karakterlerle oyuncu karıştırılır. Bende tersi oldu, oyuncuyla karakter karıştı. “Böyle ağlayan Ayşegül, Burçin Terzioğlu mu?” ya da “Böyle dövüş sanatı ustası Poyraz Karayel, o masanın yanında konuştuğum sakin İlker Kaleli mi?” soruları, diziyi izlerken beni rahat bırakmadı. O ‘kavuşma sahnesi’nin içine giremedim. Ev ahalisi pek kızdı bana: “Ne ruhsuz adamsın.” Yani şimdi ben de burada okura niye yalan söyleyeyim:

“O ne sahneydi, o ne bakışlardı” diye. Onlar oynadı, ben seyrettim.

Neden IŞİD?

Senarist Ethem Özışık’a sordum “Neden böyle bir geri dönüş?” diye. “İki sene ortalıkta yoktu Poyraz. Yüksek bir giriş olsun istedik. Poyraz’ı büyük bir operasyonun içine koymak en mantıklı ve makul yol olarak görüldü bize” dedi. Özışık bir ‘lego’ ustası. Bulduğu karakterleri kendi soru işaretleriyle nasıl yürüteceğini çok iyi biliyor. Örneğin, Eda (Funda Eryiğit) istihbaratla çalışır sözde Nevra Saygıner’in yardımcısı. Poyraz’la görev icabı evli çift olarak görülmesi aynı zamanda Ayşegül’le Çınar’ın mutlu yuvalarının mekanı evde yaşayacak olmaları. Saygıner Ailesi’nin hem istihbarat hem de mafyayla bağları. Şahsen ben Saygıner Ailesi karakterlerine pek alışamadım. Dediğim gibi öyle bir olay örgüsü hazırlanıyor ki, siz içinde kaybolup gidiyorsunuz. Zaman içinde alışırım bu aileye de... Bir de Mümtaz’ın emniyetin içinde mafyayla ilişkisi olduğu saptanıp kapı önüne konduktan sonra, istihbarat örgütü içinde nasıl kendine yer bulduğunun hikayesi de merak ediliyor.

NASREDDİN HOCA İLE KUANTUM

“Kuantum son zamanlarda çok konuşuluyor, bu konuyla ilgili kitaplar çok satanlar listesinde. Her şeye bir kuantum ekleniyor. İşte Kuantum düşünce, Kuantum felsefesi, Kuantum diyeti vs... Biz de araştırırken aslında Kuantum düşüncesinin ilginç bir şekilde Anadolu’yla kesişen noktaları olduğunu gördük. Üstelik bunu iddia edenler arasında yabancı bilim adamları da vardı. Mevlana ve Nasreddin Hoca mantığının Kuantum’la çok benzerlikleri olduğunu iddia ediyorlardı. Meseleye bir de buradan bakalım dedik. Sulandırmadan, işin asli yapısını bozmadan...”

Yönetmen Ayla Karlı Tezgören böyle diyor. Bu akşam 22.25’te TRT Belgesel’de önemli bir iş yayınlanıyor ‘Kozmos’a Küçük Yolculuk’. İngiliz fizikçisi ve BBC’nin yüksek reytingli bilimsel belgesellerini hazırlayan Prof. Brian Cox yer alıyor mesela. Mutlaka seyredin!


YÜKSEL AYTUĞ – SABAH

DİZİLERDEN SIKILDIK MI?

Ekranlarda dönüp duran 50'den fazla dizi var. Peki sizin her hafta iple çektiğiniz, yayın gününü ve saatini sabırsızlıkla beklediğiniz, 'Acaba bu hafta ne olacak?' diye meraklandığınız kaç dizi var? Bir?

İki? En fazla üç mü? Peki o zaman diğerleri ne olacak?

Bunun adı resmen enflasyondur. Yani ziyanlık...

Okur mektuplarından ve çevremde konuşulanlardan anladığım kadarıyla, insanlar dizi izlemekten fena halde sıkıldı. Reyting sonuçları da dizi izleyicisinin hızla eridiği sonucunu veriyor.

Bunun pek çok sebebi var. En başta da 'Bu millet her şeyi yer' düz mantığı... Ama artık ekran başında eski izleyici yok. Önünde bilgisayar, tablet, akıllı telefon var. İstediği diziyi, istediği zamanda, üstelik 'reklamsız' izleyebiliyor. Sadece yerli dizileri mi? Adamlar nasılsa bizimkilerin feriştahını yapmışlar. Açıyor bilgisayarını, ABD'de yayınlanan şahane diziyi ilk gösteriminden en geç 24 saat sonra takır takır izliyor. Yani artık kimsenin televizyon kanallarının akışına tabi olmasına, yani onların keyfini beklemeye ihtiyacı yok. Herkes kendi televizyon kanalını kurmuş, kendi televizyonunun patronu olmuş.

Madem televizyon seyircisi bu kadar 'seçici' oldu, o halde sektörün de kendini yenilemesi, çok daha dikkatli ve özenli olması gerekiyor. Yoksa sektör kendi içine doğru çöktü, çökecek...

Diyeceğim o ki; 'Genç kızla yakışıklı delikanlıyı uzun uzun bakıştırayım, arkasına da haftanın popüler şarkısını dayayayım, araya iki hastane, bir karakol sahnesi sokuşturayım, olsun size dizi, gelsin bize para' devri çoktan kapandı efendiler...


BÜLENT CANKURT – SABAH

BOŞANMA SİNYALİNİ İNSTAGRAM’DAN VERMİŞ

11 yıllık eşi İbrahim Kutluay'a, kendisini Edwina Sponza ile aldattığını iddia ederek boşanma davası açan Demet Kutluay'ı önceki günü Zorlu Center'da gördüm, gözlerinin içi gülüyordu!

Adeta üzerinden büyük bir yük kalkmış gibi görünen Demet Hanım, demek ki evliliği kafasında tamamen bitirmiş. Zaten aynı gün, sosyal medyadan da rengini belli etti; ünlü Rus şair Ivan Turgenyev'in 'Öyle bir an gelir ki bazı yolların dönüşü, bazı hataların özrü, bazı insanların anlamı olmaz' dörtlüğünü paylaşarak son noktayı koydu.

PAYLAŞTIĞI HER SÖZ ANLAM YÜKLÜ

Aslında Demet Kutluay, evliliğini bitireceğinin sinyallerini de sosyal medyadan vermişti. Çünkü son zamanlarda Instagram'da oldukça manidar sözler paylaşıyordu. Örneğin 23 Eylül'de, Yaşar Kemal'in 'İnsan evrende gövdesi kadar değil, yüreği kadar yer kaplar' sözünü paylaşmıştı. Bu paylaşımı dikkatimi çekmiş ancak 20 gün önce Bodrum'daki Antonis Remos'un konserine eşiyle el ele gittikleri için bir anlam verememiştim. Hatta 2 Ekim'deki 'Yaptığın şeysin, yapacağını söylediğin değil' sözü de, 11 ay önce önünde diz çöküp af dileyen ancak verdiği sözü tutmayan eşi İbrahim Kutluay'a bir göndermeymiş. Bakalım Demet Kutluay, boşanmak üzere olduğu eşine ve yasak aşk yaşadıklarını iddia ettiği Edwina Sponza'ya sosyal medyadan daha ne mesajlar verecek!

DİĞER HABERLER