UFAK TEFEK CİNAYETLER'DE KATİL DE MAKTUL DA OYA DEĞİL!..

UFAK TEFEK CİNAYETLER'DE KATİL DE MAKTUL DA OYA DEĞİL!.. 10 Mayıs 2018 - 08:40 | Güncelleme:

TV yazarları bugünkü köşelerinde yine oldukça önemli ve dikkat çeken konulara değinmişler. İşte sizin için derlediğimiz yazılar…

MESUT YAR-POSTA

Katil de maktul de Oya değil

Şunu anladım ki Oya (Ufak Tefek Cinayetler/ Star TV) iyi bir jinekoloji uzmanı değil. Terzi kendi söküğünü dikemez misali yıllarca kendine teşhis koyamamış...

İş fakülteyi birincilikle bitirmekte değil, başka bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanının “asla doğum yapamaz” teşhisini dereceli bir doktor olarak kabul etmekte...

Ve şunu da anladım ki Oya, Hipokrat yeminini de tersinden okumuş. Ne hikmetse hamile kalması mucizesinin üstüne, karnında bebek taşıyan bir kadının yapması gerekenlerin tersini yapıyor...

Hem kendini, hem bebeğini, hem de bir başkasını ölüm riskiyle karşı karşıya bırakıyor. Bu arada hem ölemeyecek hem de öldüremeyecek kadar beceriksiz. Hâl böyle olunca Sarmaşık’tan ne katil ne de maktul olarak çıkmaz...

Sanem Çelik’in düşündürdükleri

“Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz” (atv) dizisinden bir Sanem Çelik geçti. “Kara Melek” ve “Aliye” gibi akıldan çıkmaz dizilerin direği olan Sanem Çelik’ten bahsediyorum...

Eşkıya, kabul etmek gerekir ki son birkaç sezonun en iddialı ve istikrarlı dizisi. Hatta kadrosu rüya gibi. Bu kadro içinde adil bir rol dağılımı var, buna da kabul...

Ama geçmişte çıtayı yükselterek ulaşılması güç bir yere koyan Sanem Çelik dizide bir türlü patlayamadı. (Meryem Uzerli’yi de bu kadronun içine koyalım.) Belki bu kendi tercihi, belki de senaristlerin. Benim için makul olan bu tercihin dışında, olgunluk dönemini yaşayan Sanem Çelik’in kendine alternatif bir yol bulması...

Gelip tekrar hak ettiği yere, gönül tahtına oturması. Potansiyeli yüksek, yapabilir; ah bir de kendi inansa!

Kötü kardeş mi dedin?

“İstanbullu Gelin” (Star TV) için “kötü kardeş” yaftasını biraz daha makul bir yere koyma vakti gelmedi mi? Kabul, Adem ağır bir aksiyon ve entrika bavuluyla diziye girdi...

Ama bir insanın iyiye doğru nasıl evrilebileceğini, bir insanı kötü yapan şartların aslında etrafında yaratılan kötü enerji olduğu gerçeğini mıh gibi fikrimize sapladı...

Ama Fikret öyle mi? Başından beri alttan alta ağabeyi Faruk ile rekabetteydi. Şimdi artık entrika ve acımasızlığın kitabını yazıyor...

Onun da haklı nedenleri olabilir ama artık dizide Adem, “kötü kardeş” yaftasını hak etmiyor. Net...

SEVGİ NEYDİ?

“Kadın” (FOX) dizisinde acayip bir kafa karışıklığı yok mu sizce de? Sarp ile Bahar hâlâ karşılaşmadı. Bahar canının ve ekmeğinin derdinde, Sarp ise alabildiğine sefanın...

Neyse beni bu dizide ilgilendiren şey finalin nasıl olacağı. Tüm zamanların en kült filmlerinden biri olan “Selvi Boylum Al Yazmalım”da Asya karakterini köşeye sıkıştıran o soru Bahar’ı da kıskıvrak yakalayacak mı? “Sevgi neydi?”...

Bahar “Sevgi emekti” derse makul bir final olacak. Arif modern Cemşit olarak hafızalara kazınacak. Olursa bana göre dizi böyle bir sonu hak ediyor. Ne dersiniz?

BİR İHTİMAL DAHA VAR

“8. Gün” (atv) önceki akşam final yaptı. Kaçımız biliyor, emin değilim. Dizi son iki bölümü yarımşar bölüm olarak dört haftada tamamladı. Yayın saati de bir hayli geç olduğu için son derece küçük bir reytingle aramızdan ayrılıp gitti. Mutlu bir son izledik, bu tamam...

Ama dizinin akla getirdiği bir “çıkış yolu” var ki “her şerden bir hayır doğar” özdeyişini önümüze koydu...

Alıştığımız uzunlukta bir dizi bölümünü ikiye bölersen, bir gece içinde iki dizi yayınlayabiliyorsun. Bu da demektir ki kanallar bir ortak kararla bu yayın politikasını benimserse öyle üç bölümde yayından kalkan dizilerle tanış olmayacağız. Rekabet sayısal olarak artacağı gibi içerik olarak da yükselecek! Gecede yarımşardan iki dizi. Ya da doğru tabirle yıllar öncesinin yayın politikasını düşünürsek bir geceye iki dizi...

Kurtulacağımız yakınmaları da iliştirelim; “dizi süreleri çok uzun”, “bazı oyuncular astronomik ücretler talep ediyor”, “ekip sayısı arttığı için maliyet de artıyor”, “dizilerde boş beleş dolgu klipleri izlemek zorunda kalıyoruz” vs...

 

 ALİ EYÜBOĞLU-MİLLİYET

‘AYLA’ NİHAYET GÜNEY KORE’DE

27 hafta vizyonda kalan ve 5 milyon 549 bin 003 kişinin izlediği ‘Ayla’ filmi, televizyonda ilk kez 13 Mayıs’ta Tivibu’da yayınlanacak.

Türkiye’nin Oscar’a aday adayı olarak gönderdiği yapım, 1950’de başlayan savaşta Güney Kore’ye destek için gönderilen Türk askerlerinden birinin, ailesini kaybeden küçük bir kıza sahip çıkışını anlatan bir dram.

Yiğit Güralp’in yazdığı, Can Ulkay’ın yönettiği filmi, önce Kos Adası’nda sonra Türkiye’nin Oscar’a aday adayı olarak gösterdiği dönemde Los Angeles’taki galasında izlemiştim.

‘Ayla’ ekibi, Los Angeles’tan Güney Kore’ye geçti. Çünkü Seul’de de filmin galası yapılacaktı. Ben de onlarla Seul’e gidecektim. Ancak galanın Türk Büyükelçiliği’nce düzenlenen bir etkinlik olduğunu ve Güney Kore’de gösterime girmeyeceğini öğrenince gitmekten vazgeçip, Türkiye’ye döndüm.

Pay TV olarak ilk kez Tivibu’da, açık kanal olarak ise FOX’ta yayınlanacak projenin nihayet Güney Kore’de de vizyona gireceğini öğrendim. MGD Ödül Töreni’nde karşılaştığım ‘Ayla’ ekibi, taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca filme 18 Haziran’da Seul’da gala yapılacağını, 21 Haziran’da da 250 salonda vizyona gireceğini söyledi.

ÖDÜL GURURU VE ENFLASYONU

Hilmi Cem İntepe, ‘Survivor 2018’ için şubat ayından bu yana Dominik’te… ‘Allstar’ takımıyla başladığı yarışmayı ‘Gönüllüler’le sürdüren Hilmi Cem’in 2017’de çekilen filmi ise 25 Mayıs’tan itibaren vizyonda olacak.

Kudret Sabancı’nın yönettiği, İntepe ile Gizem Karaca’nın başrolü paylaştıkları ‘Hürkuş: Göklerdeki Kahraman’, Türk havacılık tarihinin en önemli isimlerinden Vecihi Hürkuş’un hayatını anlatan bir film.

Göklere ve tayyarelere düşkünlüğüyle tanınan, mühendis, pilot ve Türkiye’nin ilk yerli uçağını üreten müteşebbis Hürkuş’u, Hilmi Cem’in canlandırdığı projede, Gizem Karaca ise eşi Hediye Hanım rolünde…

‘DİŞİ TARKAN’ NİHAN AKIN!

Tarkancoll, müzik dünyasının yenilerinden Nihan Akın’ın ‘Duy Beni’ şarkısına çektiği videoyu paylaştı. Tarkan’ın Fan Club üyelerinden Tarkancoll, Megastar dışında hiçbir şarkıcının videosunu paylaşmayan bir hesap... Tarkan’ın da takip ettiği hesaptan Nihan Akın’ın ‘Dişi Tarkan’ olarak lanse edilmesi de ilginç… Tarkancoll’un yaptığı bu paylaşım, Tarkan Fan Club üyelerini ikiye böldü. Çünkü Tarkan’ın eski koruması Levent Hacısüleymanoğlu’nun prodüktörü olduğu Nihan Akın’ın, Megastar’ın dışında hesapta paylaşılan ilk video olması ve şarkıcıya ‘Dişi Tarkan’ denmesine itiraz edenler oldu

GÜNÜN SÖZÜ

“Doğru olanı yaptığımda kaybettiğim kim varsa, yolu açık olsun.”

 

SİNA KOLOĞLU-MİLLİYET

Filmi bugün gibi izleyin!

Aksiyon, romantik komedi ve geyik yerli film furya örnekleri arasından sıyrılan ‘Katyn Katliamı’, bu akşam 21.15’te TV8,5’ta ekrana gelecek. Proje,

ünlü Polonyalı yönetmen Andrzej Wajda’nın da kişisel hikayesi... Wajda, babasını Katyn Ormanı katliamında kaybetti. Kim yaptı? Hitler mi, Stalin mi? Sonuçta bir katliam oldu ve 20 bin Polonyalı ormanda öldürüldü. “Film, Katyn’de ‘kimin sorumluluğu daha fazla?’nın mukayesesinden uzak, savaşın ortasında kalakalmış Polonyalıların hikayelerine yönelmiş.” (Barış Saydam/Avrupa Sineması blogu)... Bugün Suriye’de yaşananlara ne kadar çok benziyor. İnsanlar ölüyor fakat emperyalizm, savaşı bir güzel devam ettiriyor. Konuşulanlar, ‘foto montaj’lar ve ‘propaganda görüntüleri’... Sonuçta o görüntülerde insanlar ölmüyor mu? Bu filmi, bugün yaşananları da düşünerek izlemekte fayda var.

İZLEYİCİYE BİR ŞEYLER  SÖYLEYEN PROGRAM

Tartışma programlarında, ‘kadrolu’ isimler yer alıyor. Hangi görüşten olduğu fark etmiyor ‘yanlısı’, ‘yansızı’ her kanalda, ekipler mevcut... Ufuk açacak, alıp sizi düşünmeye sevk edecek konuk seçimi, neredeyse bir kenara bırakıldı. Bir elin parmakları kadar... KRT kanalında ‘Çağdaş Düşünme’ programında Prof. Dr. Niyazi Kahveci anlatıyor. Çok bilinen kanallarda rastlayamazsınız. Kahveci; Fatih İmam Hatip Lisesi’ni takiben, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde lisans eğitimini tamamladı. Daha sonra İngiltere’de Manchester Üniversitesi’nde sosyal bilimler eğitimi aldı, yüksek lisansını ve doktorasını da aynı fakültede yaptı. Halen İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi’nde İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi’dir. Çok sayıda Türkçe ve İngilizce makaleleri ve kitapları olan Kahveci’nin bazı kitapları şunlardır: ‘Mutezile ile Şia Arasındaki Siyasal Tartışma’, ‘Tevrat’ta Sosyal Düşünce’, ‘Tevrat’ta Siyasal Düşünce’, ‘İslam Siyaset Düşüncesi’, ‘İniş Sırası ve Sebepleri ile Kur’an-ı Kerim Tercümesi’, ‘The Basic of Islam’, ‘English Translation of al-Qur’an al-Karim in Chronological Order’.

Soru sormanızı sağlıyor

Aydınlanma, din, İslam ve felsefe arasında ufuk turu dedikleri şeyi bir güzel yapıyor hocamız... Sizi ‘tabuların’ dışına götürüp getiriyor. Soru sormanızı sağlıyor. Program her perşembe Ebru Birçak’ın idaresinde hazırlanıyor, tavsiye edilir.