Seren Serengil, aylardır bir “dava” curcunası içinde…

Serengil, eski beraberliği(Özay Bakır) ile olanlardan, Gülben Ergen’e kadar; eşinin ailesinden, UçanKuş Medya’ya kadar devamlı bir “dava” sürecinde ve mahkemelerden çıkmıyor!..

Ve Seren Serengil hukuktaki “son ders”ini, UçanKuş Medya konusunda bir üst mahkemeden aldı.

UçanKuş Medya, daha önce de ısrarla bu tip davaların(kendileriyle ilgili olan) basın kanununu ilgilendirdiğini, ancak Seren Serengil’in basınla ilgili konularda Aile Mahkemeleri’ni meşgul etmesinin son derece yanlış olduğunu defalarca vurgulamıştı.

Seren Serengil’le hiçbir aile hukuku olmayan; kişiler olarak da aralarında(UçanKuş Medya çalışanları) hiçbir konu ve husumet olmayan; Seren Serengil’in adeta kendi kendine kavga ettiği bu davalardan sonuncusu bugün yine “Seren’e ders” olarak yargıdan döndü.

İstanbul 6. Aile Mahkemesi, UçanKuş Medya’nın bu konularda uzman avukatı Hande Var’ın yaptığı itirazda “Şikayette bulunan şahsın(Seren Serengil) şahsın koruma tedbirini gerçek amacı doğrultusunda kullanmak için verilmediğini, basının görev alanına giren bir konu olup, bu konulara müdahale edildiğinde gazetecilik mesleğinin yapılmasının imkansız olduğu…” vurgulandı ve mahkeme, tedbir kararının TÜMÜYLE KALDIRILMASINA karar verdi. Mahkeme ayrıca itiraz hakkı da tanımayarak bu kararın KESİN olduğunu net bir kelimeyle vurguladı!..

Bu kararlara rağmen kendi sosyal medya hesaplarında sürekli yanıltıcı beyanlarda bulunan Seren Serengil’in yaptığı yanıltıcı paylaşımlar, zaten inandırıcı bulunmadığı için hiçbir gazete veya internet haber sitesinde yer almıyordu.

Konuyla ilgili olarak bir yazı yazan Sabah yazarı Mevlüt Tezel de bu tedbir kararlarının medya için uygulanamayacağını belirtip, konuyu daha önce de  “UçanKuş’un Hukuk zaferi” şeklinde bir yazı ile kaleme almıştı.

Umarız, artık TV’de program da yapmadığı için(zaten kendisi de şimdilerde “Ben bir TV yıldızı değilim, gönüllerin yıldızıyım” diye bir paylaşım yaptı) böyle anlamsız(kaybedeceği kesin belli olan) davalarla zaman kaybetmez ve artık bizi de, mahkemeleri de böyle meşgul etmez. (Star TV’den gönderildi diye hıncını bizlerden çıkarması da son derece anlamsız. Bizler de üzüldük artık ekranlardan kopmasına… Belki totalde sadece 4 share alıyordu ama yine de fena değildi)

O medyadan koptu ama bir süre çalıştığı için bilir ki, Medya işi yapmak(hem TV kanalı, hem de internet sitesi) son derece meşakkatli ve zor bir iş…

Sonuç olarak, “Kendi madem çalışmıyor, bari bizi artık rahat bıraksın… Çünkü haftada 59 program yapan UçanKuş TV ile ucankus.com internet sitesinin yanı sıra, eskiden onun yaptığı tarzın yeni sahibi olan 2. Sayfa ekibine ve programına da (Müge Dağıstanlı ve Gülşen Yüksel Salt) her gün günlük haber-görüntü ve arşiv sağlıyoruz. Artık sürekli teknede ve güneyde bir emekli hayatını seçen Seren Serengil’e de bu işlerle uğraşmayı bırakmasını ve artık huzurlu ve mutlu bir hayata adım atmasını temenni ediyoruz. UçanKuş TV’de sabah program yapan Elife Yılmaz’ı pek beğenmiyordu belki şimdi sabahları Müge ile Gülşen’i izleyip(TEVE2), sabahları iyi zaman geçirebilir ve eski günlerini de yad edebilir. Bizim bir medya kuruluşu olarak kendisiyle hiçbir husumetimiz yok, olamaz da… Biz bir kurumuz. Kendi şahsi kavgalarına bizi asla karıştırmamasını diliyoruz” diyerek yazıyı noktalıyoruz.