İstanbul’da yaşayan K.Y., 21 yıllık eşi  Y.Ö.’den 5 yıl önce anlaşmalı olarak boşandı. İddiaya göre eski eşini dava yağmuruna tutan K.Y., son olarak mahkemeden evliliğinin ‘mutlak butlana’ dayalı iptalini istedi. Mahkemeye sunduğu dilekçede gerekçe olarak da şu ifadeleri kullandı: “Eşim evlilik boyunca akıl hastası olduğunu, anne babasından evlilik dışı doğduğunu gizledi. Bir günü bir gününe uymuyordu. Çocuklara da anormal davranıyordu. Kişilik özelliklerini benden sakladı.”

Davanın ne olduğunu anlamayan Y.Ö., avukatın yolunu tuttu. ‘Butlan’ kavramının eşiyle 21 yıllık geçmişinin resmen silinmesi anlamına geldiğini öğrenince karşı dilekçe yazarak “Bu dava yargı alet edilmek suretiyle beni bezdirme, cezalandırma ve itibarsızlaştırma adına açılmıştır” dedi. Çiftin çocukları Z.V.Y. de "Babam çıkarları için annemi şikayet ediyor” diyerek isyan etti.

Y.Ö. “Eski eşimin akıl hastası olduğum, iffetsiz yaşadığım gibi asılsız iddiaları var. Geçmişimizi silmek istiyor. 2 çocuğumuz var, ne yapacak onları da mı hukuken yok edecek?” diye konuştu. Y.Ö. 'nün avukatı Burhanettin Çağırıcı da “Çocuklarının velayetini eşine bırakmış birinin, beş yıl sonra ‘Eşim temyiz kudretinden yoksundur’ şeklinde dava açmasını izah edecek hukuki bir kavram yok” dedi.

Avukat Arzu Engin, ‘butlan’ davasını şöyle anlattı: “Evliliğin iptali sebepleri Türk Medeni Kanunu’nun 14. maddesinde sıralanmakta. Akıl hastalığı da bunlardan biri. Mahkeme hastalıkla ilgili delilleri değerlendirip ona göre karar verir. Hukuki şartlar varsa boşanan eşlerin evliliği silinir. Ancak çocukların evliliğe ilişkin tüm maddi-hukuki hakları devam eder.”