Ivana Sert, Posta Gazetesi'nden Alev Gürsoy Cimin'in sorularını cevapladı:

 

Ahmet Kaya’nın ‘Kum Gibi’ şarkısını yorumladınız. Gelen tepkiler hakkında ne düşünüyorsunuz?

Eleştiriden korkacak olsam sokağa bile çıkmazdım. Özellikle sosyal medyada tamamen eleştiri var. Çocuğumla mutlu bir anı paylaşsam bile insanlar eleştirecek bir nokta buluyor. Çok acımasız yorumlar geliyor ama hayatımı bu acımasız eleştirilere göre yönlendiremem. Sayın Ahmet Kaya’nın ağabeyi Mustafa Kaya da yapılan yorumları acımasız buldu ve benim yanımda oldu.

Siz kendinizi dinlerken ne hissediyorsunuz?

Kendimi dinlerken rahatsız olsam herhalde şarkıcılığa adım atmazdım. Şarkı söylemeyi çok seviyorum. Şarkıcılığıma 10 üzerinden 8 veririm çünkü kimse mükemmel değil.

Şarkıcılığa alışabildiniz mi?

Tabii ki alıştım. Her insan şarkıcı doğar. Banyoda şarkı söylemeyen kimse yoktur.

Türkçe şarkı söylemek sizin için daha da zor olmalı…

Uzun zamandır Türkiye’de yaşıyorum. Artık rüyalarımı bile Türkçe görüyorum. Ben Türkiye vatandaşıyım. Türkçe şarkı söylemek benim için olağandışı cesaret isteyen bir şey değil. Son derece doğal bir durum. Türk şarkıcılar da anadilleri İngilizce olmadığı halde İngilizce şarkı söyleyebiliyorlar, değil mi?

Yakın çevrenizden ve sanatçı dostlarınızdan nasıl yorumlar alıyorsunuz?

Yakın çevrem ve sanatçı dostlarım her zaman yanımdalar ve beni destekliyorlar. Bazen de bana yardımcı olmaya çalışıyorlar. Hepsine teşekkür ederim.

Ahmet Kaya hakkında ne düşünüyorsunuz?

Sayın Ahmet Kaya’nın hep hayranıydım. Özellikle ‘Kum Gibi’ çok sevdiğim bir eserdir. Ben Yugoslavya’da savaşın ortasında büyüdüm. ‘Kum Gibi’nin sözleri bana o yılları hatırlatıyor. Hem dinlerken hem söylerken çok derin düşüncelere dalıyorum. Ahmet Kaya’nın şarkıları hiçbir grubun ve zümrenin tekelinde değil. Herkes söyleyebilir.

Ahmet Kaya’nın şarkılarında siyaset, aşk, ölüm, acı, mücadele vardır. Siz bunları anlayarak mı söylediniz şarkıyı?

Anlamak mı? Tüm ruhumla anlıyorum ve tüm ruhumla söylüyorum. İnsanın içinde olan her duyguya hitap ediyor.

Peki, onun misyonunu, ideolojisini, yaşam kavgasını, çektiklerini bilir misiniz?

Bilmez miyim? Yaşadığı tüm sıkıntıları ve haksız yere uğradığı linci de biliyorum. Ahmet Kaya’yı kim bilmez, kim tanımaz?

Yıllar evvel, 1999’da Ahmet Kaya ‘Yılın En İyi Sanatçısı’ ödülünü aldığı gecede linç edildi. Bu hareketi yapanlar bugün sizin de yakından tanıdığınız bazı sanatçılardı…

Evet, çok büyük haksızlığa uğradı. O gece Türkiye’de bile değildim ama gecenin videolarını defalarca izledim. Haksız yere sürgün edildiği konusunda da herkes hemfikirdir. O utanç gecesinin belgeseli bile yapıldı. İzlerken yüreğim sızladı.

O akşam orada olsaydınız...

Ben hiçbir zaman topluluk psikolojisi ile hareket etmem. Orada olsam kesinlikle diğer insanların gösterdiği o çirkin tepkiyi göstermezdim. Bilakis yanında dururdum.

2002’de Türkiye’ye geldiğinizde bu kadar ünlü olacağınız aklınıza gelir miydi?

Ben Sırbistan’da da tanınan bir modeldim. O dönem Türkiye’de tekstil piyasası çok hareketliydi. Mesleğimle tanınacağımı tahmin ediyordum ama bu kadar da büyük bir şöhret olacağım tabii ki akıllara gelmezdi. Geçen hafta verdiğim konserle Twitter’da trend topic listesine girdim.

Sizce kendi ülkenizde de bu kadar ünlü olabilir miydiniz?

Ülkemde tanınan bir modeldim ama ileride nasıl bir süreç geçirirdim, bilemiyorum. Kendi ülkemde de albüm projem vardı, şarkı söylüyordum. Muhtemelen daha da ünlü olurdum.

Türkiye’ye gelince yaşamınızda neler değişti?

Sırbistan ve Türkiye kültür olarak birbirine çok benziyor. Ben neredeyse hiçbir farklılık hissetmedim. Türkiye’de kendimi hiç yabancı hissetmedim. Kötü olan tek şey ailemi çok özlemek...

Zor bir hayatınız mı oldu?

Evet. Bir albayın kızıyım ve çok zor günler geçirdik. Hepsi geldi ve geçti. Geçmişe bakmamak ve gelecek için çalışmak lazım.

Neredeyse bütün aileniz askermiş. Katı kurallarla büyümüş olmalısınız. oğlunuza ve yakın çevrenize o katı kuralları hissettiriyor musunuz?

Çok doğru. Şu andaki disiplinli hayatımı ona borçluyum ama kimseye kural dayatmam.

Kendinizi hangi kelimelerle anlatırsınız?

Çalışkan, disiplinli, hayatı seven ve pozitif biriyim.

Bu hayatta sizi en çok ne üzüyor?

İnsanların insanlık dışı davranması beni üzüyor ve yalanın karşısındayım. Bir de kimse kimsenin çektiği zorluğu bilmeden zalimce konuşabiliyor. Bundan hoşlanmıyorum.

Bu ülkenin bir vatandaşı olarak Türkiye’nin siyasi durumunu nasıl görüyorsunuz?

Güçlü bir ülkede yaşıyoruz ve ben burada çok mutluyum.

Sizce Türkiye’nin en şık kadını ve erkeği kim?

Ajda Pekkan’ı çok beğeniyorum. Erkek olarak da tabii ki Mustafa Kemal Atatürk.

Peki en iyi şarkı söyleyen kadın ve erkeği kim?

Sezen Aksu, Ajda Pekkan, Ahmet Kaya, Müslüm Gürses.

Türkiye’de kimi giydirmek istersiniz?

Tarkan’ı giydirmeyi çok isterim.

Türkiye’yi çok sevdiğinizi, buranın birinci ülkeniz olduğunu dile getiriyorsunuz. Size Türkiye’yi bu kadar sevdiren nedir?

Halk, toprak, kültür... Türkiye’ye aşığım.

Türk vatandaşı olmaya nasıl karar verdiniz?

Türkiye’ye ilk geldiğimde kendi ülkemde gibi hissettim ve burayı çok sevdim. Bunun üzerine de hemen Türk vatandaşı olmak için başvurdum.

Ülkemizde pop star muamelesi gördüğünüzü düşünenler var...

Her işimi severek, saygı ve disiplin göstererek yaptım, çok da çalıştım. Sonucu da çok güzel aldım.

Ülkemizde ‘İkoncan’ denince akla gelen ilk isim olmak nasıl bir duygu?

 Çok güzel bir duygu. Bunu seviyorum.