Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde “mesleki eğitim merkezleri” adı altında faaliyet gösteren tartışmalı kamplardan çıkan bazı Kazaklar yaşadıklarını anlattı. Ülkesine dönen Kazak Müslümanlardan Dursunbey, 17 ay kampta tutulduğunu aktardı. “Beni bir zindana yani yerin yerin 20 metre altında bir yere kapattılar. Demirden bir sandalyeye, ellerimi kollarımı ve vücudumu zincirlediler” diyen Dursunbey, kendisini Çin polisi kılığında saldıklarını aktardı. Dursunbey, yapılanları düşündüğünde hâlâ korku içinde olduğunu belirtti. Kocasının 25 Ocak 2017’de Çin sınırını geçtiğini dile getiren Gülnur da “Eşimi, telefonunda WhatsApp uygulaması yüklü olduğu gerekçesiyle gözaltına aldıklarını söylediler” ifadelerini kullandı. Gülnur, kocasının serbest bırakıldığını ancak pek çok Kazakistanlı gibi ev hapsinde tutulduğuna inandığını söyledi.

“İLAÇ ENJEKTE ETTİLER”

 Kamplarda dört ay geçiren Orinbey de yaşadığı acıyı “Izdırabın son bulması için ölmek istedim” sözüyle anlattı. On beş ay alıkonan Gülzira da “Binanın girişinde Çince ve Uygurca meslek okulu yazıyordu ama değildi, kamptı, hapishaneydi. Üç ay sonra bize bilinmeyen madde enjekte ettiler. Beni Çinlileştirmeye çalışmalarına rağmen inancımı içimde sakladım. Kazak ve Müslüman kimliğim değişmedi. Allah beni korudu” diye konuştu.

‘KAMP DEĞİL MESLEK OKULU' SAVUNMASI

İngiltere’deki Çin Büyükelçiliği, bu tür iddiaların “tamamen söylenti” olduğunu savundu ve kamplarda “eğitim görenlerin” şu an serbest bırakıldığını iddia etti. Çin, kamplardan “mezun olanların” tamamının iş hayatında “desteklendiğini” belirtti. Ancak kampta kalanlar, bunu yalanlayıp zorla tutulduklarını ifade etti. Binlerce Kazak Müslüman’ın hâlâ bu kamplarda alıkonulduğu öne sürüldü. Öte yandan Çin’de 500 binin üzerinde Kazak vatandaşının yaşadığı tahmin ediliyor.