“İYİLEŞMİŞ OLANLAR, DİĞERLERİNİN KAHRAMANI OLABİLİR"

“İYİLEŞMİŞ OLANLAR, DİĞERLERİNİN KAHRAMANI OLABİLİR" 2 Nisan 2020 - 19:22 | Güncelleme:

Kızılay Başkanı Dr. Kerem Kınık, kan nakliyle yapılacak yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedavisiyle ilgili olarak bilgi verdi. Kınık, "İyileşmiş hastalardan kan alımı 10 gün sonra başlayacak" dedi.

Kızılay Başkanı Dr. Kerem Kınık, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla ilgili olarak Demirören Haber Ajansı'na (DHA) konuştu.

Kan nakliyle yapılacak tedaviyle ilgili olarak “Sağlık Bakanlığımız bu konu ile ilgili genelgesini yayınladı, algoritmalar oluşturuldu, Bilim Kurulu kararını verdi; iyileşen ve üzerinden 14 gün geçmiş gönüllü bağışçılarımızdan kan toplamaya başlıyoruz” diyen Kınık, şunları kaydetti:

"İyileşmiş hastalarımıza 14 gün sonra tekrar test yapılacak. O testlerde de Kovid-19 negatifliği aranacak. Daha sonra da bu hastalarımızdan alacağımız kanların plazmaları ayrıştırılarak Sağlık Bakanlığımızın uygun gördüğü hastalara verilmek üzere hastanelere dağıtımını gerçekleştireceğiz. Bugünden itibaren 10 gün sonra ilk vakalarının 2 haftası dolmuş olacak. Dolayısıyla onlarla iletişime geçeceğiz."

'İlk etapta vakaların yoğun olduğu 10 ilde yapılacak'

Her anlamda altyapı olarak hazır olunduğunu belirten Dr. Kınık, şunları söyledi:

Kızılay Başkanı Kınık: Kan nakliyle koronavirüs tedavisine başlıyoruz

“Türkiye genelinde plazma alabilecek yaygın bir alt yapımız var zaten Kızılay olarak. Ama ilk etapta özellikle vakalarının çok görüldüğü 10 ilimizde yoğunlaştık. Buralarda bağışçılarımız için izole bağış noktaları oluşturduk. Vatandaşlarımız 1 hafta 10 gün sonra ilk bağışlarını verebilmiş olacaklar. Zorunlu olmayan şartlar dışında evden dışarı çıkmıyoruz, evde kalıyoruz. Ama kan vermek, özellikle kana ihtiyaç duyan lösemili yavrularımız var, trombosit bekliyorlar. Talasemili hastalarımız var eritrosit bekliyorlar. Bu insanlar için şöyle düşünsün değerli bağışçılarımız. Nasıl her gün ekmek almaya çıkıyorum, kan vermek de 15 dakikada biten bir süreç.

Kızılay’ın 300 noktada kan alma hizmetleri devam ediyor. Kızılay merkezleri hastane değil, sağlıklı insanların gittiği yerler. Ayrıca iki saatte bir sürekli dezenfekte ettiğimiz, sağlıklı ortamlar. Ekstra bir bulaş riski olmadığı gibi, hijyen açısından normal şartlara göre çok daha düşük risk var. Dolayısıyla kan verme, bizatihi korunma açısından da bir risk oluşturmuyor. İyileşmiş insanlar açısından da risk yok. Kan veya plazma bağışına gönül rahatlığı ile gidebilir bağışçılarımız."

 

'İyileşmiş olanlar, diğerlerinin kahramanı olabilir'

Kovid-19 geçirip iyileşmiş bireylerin zaten bu savaşı kazandığına işaret eden Dr. Kınık, “Onlar zaten bu savaştan kahraman olarak çıkmışlar. Ayaktalar ve plazmalarının içerisinde, hayatın sınırında olan ağır hastaların ihtiyaç duyduğu hazır askerler, antikorlar var. Dolayısıyla o insanlara çok ihtiyaçları var hastalarımızın. Bizim milletimiz dayanışmayı sever, fedakarlıktan kaçınmaz. Ümit ediyorum ki çok özel bir dayanışma örneği olarak önümüzdeki günlerde bu işin de üstesinden geleceğiz” dedi.

 

'Bakanlık veya Kızılay, uygun olan vakalara ulaşacak'

Dr. Kınık, koronavirüs için yapılacak kan bağışlarının sadece Aferez Merkezi olan yerlerde yani trombosit bağışı yapılabilen merkezlerde yapılabileceğine de işaret ederek şu bilgileri verdi:

 

“Şu anda öncelikli olarak vakaların yoğun görüldüğü 10 ilimizdeki Afarez Merkezimiz bunu yapacak. www.kanver.org adresindeki web sitemizi takip etsin değerli bağışçılarımız. Biz zaten iyileşmiş olan her hastamıza doğrudan ulaşacağız. Onlar endişe etmesinler. Onların aydınlatılmış onamlarını alarak kan verme şartlarına haiz olup olmadığına bakacağız. 15-65 yaş arasında, hepatit olmayan, HIV olmayan, kadınlarda hiç gebe kalmamış olma şartı  gibi şartları var plazma bağışının. Bu şartlardaki insanlarımıza ulaşıp, bu plazmaları onlardan almaya gayret edeceğiz. Gebelik geçirmiş olmak şöyle bir risk yaratıyor, Graft Versus Host dediğimiz kan uyuşmazlığı tablosu oluşabiliyor gebelikte. Bunun da alıcı açısından yıkıcı etkileri olabiliyor.

Bu kanlar hangi hastalar için kullanılacak? Bu çerçevede Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü sitesinde de bunlar yayınlanıyor. Gerek WHO (Dünya Sağlık Örgütü) gerekse Çin, ABD veya diğer ülkelerde de bu şartlar belirlenmiş durumda. Özellikle ağır durumda olan, mekanik solunuma mahkum, solunum hücreleri yıkıma uğramış olan ağır hastalarda bunu destek tedavisi olarak kullanabileceğiz. Ancak bu demek değildir ki yüzde 100 şifa olacak. Sadece mevcut savaşta, ilave asker gibi bu antikorların hastaya verilmesi, hücre yıkımının azaltacak, virüs yükünü azaltacak; bilimsel çalışmalar da göstermiş bunu. Tedavilere ek olarak bu pasif immünizasyon ya da plazma tedavisi uygulanmış olacak.”