Ekranlarda dün “Küçük Ağa” fırtınası esti.

Bu devirde kolay değil… Totalde 30, AB’de 33 share almış!..

“Küçük Ağa” gerçekten “büyük” oynuyor ve bu arada darbe yiyen de ATV’nin “Kaçak”ı oluyor. “Kaçak” bir anda zirveden, AB’de 6’ncılığa, totalde de 3’ncülüğe indi!.. AB’de 11, totalde 13 share aldı!..

Salı günü ilk kez yayınlanan Yetenek Sizsiniz ise hem total, hem AB’de 16 share almış!.. Diğer yayın günlerine göre geride ama yine de kanalı taşımış!..

Tatil döneminde TRT Çocuk’un programları ilk 100’de fazlasıyla yer buluyor bu arada...

Show TV’deki Büyük Risk ise AB’de aldığı 14 share’le dikkati çekerken, totalde ise 8 share almış!..

Gündüz kuşağında AB’de 19 share’i gören Kanal D’nin Evim Şahane’si önemli bir başarı yakaladı.

Show TV’de ise AB’de 6 share alan Gülben, totalde yine ilk 100’de yok!..

BUGÜN İYİ AMA GENEL NEDEN KÖTÜ!..

Bugün, genelde iyi ve başarılı olan yapımları yazmaya çalıştım.

Aslında genellikle iyi şeyler yazmak istiyorum ama olmuyor!..

Neden?..

Tv’ler genel anlamda neden başarısız bir sezon geçiriyor?..

Çok önemli iki nedeni var!..

RATING SİSTEMİNİ ÇÖZEMEMEK VE YAPIMCI PROBLEMİ!..

Televizyonların bu sezonki seyrine baktığımızda iki büyük sorun yaşadıklarını görüyoruz.

Birincisi… Rating sistemi değiştikten sonra yeni şekle bir türlü uyum sağlayamadılar.

Yani, iki yıl oldu hala yeni rating sisteminin matematiğini çözemediler.

Bu inanılmaz bir zaman ve para kaybı yaratıyor Televizyon yöneticilerinde…

Çoğu, eski günlerde kalmış hala, “Zamanında bunlar iyi rating alıyordu ama ne oldu şimdi…” gibi söylemler içindeler… Geyik muhabbeti yani J

O zaman AGB vardı ve esas önemlisi denek yapısı tamamen farklıydı. Bunu bir türlü anlamıyorlar, ya anlamak istemiyorlar ya da farkında bile değiller!..

İkincisi… Yapımcı olayı…

O kadar ucuzladı ki…

En azından şu tüm üstte yazılan şeylerin hesabını yapar, gerçek bir yapımcı…

Ama önüne gelen yapımcıyım diye televizyon kapısında…

Tv yöneticileri de, önüne gelene “Tamam şunu sen yap” diye öyle bir çukura atıyorlar, öyle bir yerlere kendilerini teslim ediyorlar ki… Farkında değiller… İki kişiyi alıp, program yaptırmayı-ekrana çıkarmayı ve bir yapımcıya iş vermek ya da üç kişiyi alıp ekrana sürüp ben yapımcıyım demenin faturasını hepsi yaşıyor, ödüyor. Hiçbiri kazanamıyor. Televizyoncular çok kötü ratingler yüzünden çok önemli reklam kaybına uğruyorlar. Yapımcılar da, programların ömrü olmadığı için yaptıkları masrafla, kalkan programlarına, dizilerine bakıp, “Yahu biz aslında zarar ettik bu işten” diyorlar!..

KABAHAT ACUN ILICALI’DA!..

Niye önüne gelen yapımcı olmaya çalışıyor?..

Bu konuda kabahat Acun Ilıcalı’da!..

Tabi ki kendisinin kabahati yok aslında!...

Başarılı olması ve iyi kazandığının ortaya çıkıp televizyon sahibi olmasında hata!!!

“Yahu bu adam nerden nereye geldi, biz de iki adam alıp başlayalım şu işe” zihniyeti, hiçbir background’u olmayan bir sürü televizyon meraklısını da yapımcı olmaya itiyor.

Hem ellerindeki 5 kuruşu kaybediyorlar, hem de tanıdık vs bularak girdikleri kanala büyük zarar veriyorlar.

Ah be, herkesi yaktın be Acun Ilıcalı !!! J

Yapımcılık, öncelikle rating bilgisi, yayın tecrübesi, yıllara dayanan yayıncılık bilgisi ister.

Kısacası televizyonların şu dönemde yaşadığı hüsranların iki nedeni var.

Biri, rating sistemini çözememek, diğeri de Acun Ilıcalı J diyebiliriz.

Uludağ’dan iyi günler diliyorum J

ANILCAN TANRIYAR

anilcantanriyar1@gmail.com

Twitter: @anilcantanriyar