Yılmaz Erdoğan, Russell Crowe'la Avustralya'daki bir kanalın yayınına katıldı. Ünlü yıldızın kendisiyle görüşme isteğini ilk başta ciddiye almadığını söyleyen oyuncu, esprileriyle kırdı geçirdi.

Avustralya'nın en önemli kanallarından Channel 7'deki Sunrise adlı programda “Olağanüstü yetenekli Türk aktör” olarak lanse edilen Yılmaz Erdoğan, Son Umut filmi hakkında ilk kez konuştu. Çanakkale'yle ilgili milyonlarca hikayeyle büyüdüğünü belirten Erdoğan, "Böyle bir rolü oynamak çok büyük bir sorumluluktu. Dedenizi oynamak gibi bir şey bu. Oldukça duygusal ve gurur verici” dedi. Oynadığı Hasan karakterini “Acıyı bilen, acıyla yaşayan bir adam. Soğukkanlı ve şiddet karşıtı. Oldukça karışık bir karakter” olarak tarif eden Erdoğan, filme giriş hikayesiyle stüdyoyu kahkahaya boğdu. Russell Crowe'un kendisiyle çalışmak istediğine inanmadığını söyleyen oyuncu, “Bir sabah Türkiye'deki öğrencilerimden biri geldi evime. 'Russell Crowe seninle görüşmek istiyor' dedi. Şaşırdım ve 'Onu tanıyor musun?' dedim. Sonra Russell aradı. Çok heyecanlandım. O olduğuna kanaat getirdim ve 'Evet' dedim. Söylediklerinden bir şey anlamamıştım” diye konuştu.