MEVLÜT UYSAL, TAKSİCİYE SESLENDİ; UBER DÖVEREK MÜCADELE OLMAZ!

MEVLÜT UYSAL, TAKSİCİYE SESLENDİ; UBER DÖVEREK MÜCADELE OLMAZ! 4 Nisan 2018 - 17:35 | Güncelleme:

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Mevlüt Uysal, UBER'e karşılık, ilgili kurumlarla yerli olacak şekilde 'iTaksi' sistemini kurduklarını ancak bu sisteme de sadece 5 bin civarında taksicinin katıldığını belirtti.

İBB Başkanı Mevlüt Uysal İstanbul genelinde taksicilere seslendi. Yaklaşık 18 bin taksicimiz var. 5 bin civarında üyemiz var. Niye taktırmıyorlar? Şoför diyor ki, 'başkanım, kamera koyup bizi takip ediyorlar içeride'. İyi baba, bundan başka da çaresi yok yani"

"Neticede UBER dediğimiz zaman, buna karşı çıkmak, bunu yerli yapmak demek 'eline sopa alıp sokakta UBER'cileri kovalamakla olmuyor. Yerlisini yaparsak bunu çözmüş oluyoruz"

"UBER, aslında rahatlık demek. Şoförle müşterinin birbirine güvenini sağlaması demek. Biz o konfordan uzak kalmamalıyız.

UBER - TAKSİCİ KAVGASI

Konuşmasında UBER ve iTaksi uygulamasına da değinen Başkan Uysal şunları söyledi:

"UBER de aynen bir sistem aslında. Taksiye binen de bindiren de yerli ama o sistem sayesinde başkalarının aldığı kararlara uymak durumunda kalıyor. Biz de Büyükşehir olarak onun yerlisini yaptık; 'iTaksi'.. Aslında sistem olarak aynı sistem, ama birisinde kararı ABD'de New York'ta birileri veriyor, diğerini ülkemizde bu konunun ilgililerinin oluşturduğu bir ekip veriyor. Çok güzel ama bazen bakıyoruz. Yaklaşık 18 bin taksicimiz var dersek, 5 bin civarında üyemiz var. Niye taktırmıyorlar? Şoför diyor ki, 'başkanım, kamera koyup bizi takip ediyorlar içeride'. İyi baba, bundan başka da çaresi yok yani. Neticede UBER dediğimiz zaman, buna karşı çıkmak, bunu yerli yapmak demek 'eline sopa alıp sokakta UBER'cileri kovalamakla olmuyor. Yerlisini yaparsak bunu çözmüş oluyoruz."

"UBER ASLINDA RAHATLIK DEMEK"

Uysal, yerli ürünlerin kullanımının önemini bir kez daha altını çizerek, "UBER, aslında rahatlık demek. Şoförle müşterinin birbirine güvenini sağlaması demek. Biz o konfordan uzak kalmamalıyız. Ama o konforu yaşarken de yurtdışındaki bir insanın kararıyla taksicimiz ve içindeki müşteri birbiriyle kavga eder hale düşmemeli. Yemek kartı, iş yerleri adına, çalışanlar adına bir rahatlıksa, yemeği yiyenle yemeği ikram edenle arasındaki o ilişkinin kararını çok uzaklarda birileri vermemeli. O konforu bizim de sağlayabilmemiz lazım" şeklinde konuştu.