Güneş ışığı içerdiği ultraviyole ışınları sayesinde cilt altı yağ dokusunda aktif D vitamini oluşmasını sağlar. D vitamini esas olarak bağırsaklardan kalsiyum emilimini arttırarak, hamilelikte artan kalsiyum ihtiyacının karşılanmasını sağlar. Bu sayede bebek için gereken kalsiyum, anne adayının kemiklerindeki depolar yerine, yiyeceklerden karşılanmış olur. Bu da annenin, ileri yaşlarda kemik erimesi riskini azaltan bir faktördür.
Kalsiyum eksikliğini önlemeyerek ‘Autoimmun’ denilen, bağışıklık sistemi hastalıklarının da (Çocukluk dönemi şeker hastalığı, tiroid yetmezliği gibi) engellendiği öne sürülmüştür. Her ne kadar teorik olarak doğru olabileceği düşünülse de, ileriye dönük çalışmalar ile gerçekliği kanıtlanmış değildir.
Gebelik dönemlerinde güneşlenmenin sakıncası ise anne adayının su kaybına duyarlılığının artması.
Yazın aşırı sıcaklar ve güneş, bol miktarda sıvı kaybına, bu durumun da ‘güneş çarpması’ denilen hastalığa yol açması ihtimali daha sıktır.
Fazla sıvı kaybı, bebeğe giden kan miktarını azaltmaya yol açması nedeniyle oldukça önemlidir. Bu nedenle hamilelerin, bu günlerde sıvı alımını normalin en az iki katına çıkarması gerekmektedir.