Bağımsız bir grubun(UçanKuş Medya) Genel Müdürü olarak bu yazıyı kendim kaleme almak istedim.

Aslında bir şey yazmayacaktım ama o kadar taraflı yazılar gördüm ki…

Benimkiler net olacak!.. İşte kazananlar sırası:

1       Numara: İsmail Küçükkaya ve Türkiye: Dün akşamın uzak ara kazananı İsmail Küçükkaya’dır. İki kelime yeter kendisini yorumlamak için: Helal olsun… Detaylara bile girmeye gerek yok, bundan sonra her seçimde artık kapısı çalınacak kişi İsmail Küçükkaya olacak ve liderlerin buluşması rutin hale gelecektir. Bu yüzden 1 numaralı kazananı sözünde İsmail Küçükkaya’nın yanına hemen Türkiye’yi de koydum. Bir de bir ricam var. Lütfen meslektaşları kendisini eleştirmesin… Kıskançlıkları ortaya çıkıyor. Hepsi abilerim, değerli gazeteciler oldukları için daha fazla eleştirisel laf yazmak istemiyorum ama özellikle dünkü yayın sonrası TV’de yapılan yorumlarda çok belli oldu bu kıskançlık.. Ama kıskanmak da güzeldir, hırsı taze tutar, kıskanılmak da güzeldir, daha iyisi olmaya çalışılır!..

2       Numara: Binali Yıldırım… Geriye düştüğü seçim yarışında bir gecede eşitliği getirdi. Sakindi, rakamlarla konuştu. Ama esasında rakibi hiç de umulduğu gibi değildi!.. Seçim kampanyası da Binali Bey’in şu nüktedan, sevecen şekline uygun olsaydı zaten çoktan bu seçimin sonucu belli olabilirdi!.. Ve bu kez İstanbul İl ekibi çok iyi çalışıyor ama sonuca gitmede bir tıkanıklık yaşıyorlar, bu çok belli, sebebi belli değil!.. Ve hala bu seçim ortada… Bir de… Ana akım, hükümete yakın görünen medya, bu düelloda yalnız bıraktı Binali Yıldırım’ı… Yayınlamadılar!.. Sadece haber kanallarına bu işi teslim etmek, ki onların izlenme oranları master kanallara göre çok düşük, doğal olarak Fox TV ve orada yapılan yorumların izlenmesine sebep oldular!.. (Ortak bir yayın olmasına rağmen)

3       Numara: Üç dedik ama aslında son sıra oluyor!.. Ekrem İmamoğlu, hayatının fırsatını kaçırdı. Kendisini, sonraki dönemlerde Cumhurbaşkanlığı’na yakıştıranlar bile vardı. Ama o çok zayıf kaldı. Bugün bizim ekip bana “UçanKuş TV’de bir anket yapacağız, ne olsun?..” diye sorsa, “Ekrem İmamoğlu, Muharrem İnce mi olur, yoksa Kemal Kılıçdaroğlu mu?..” derim, daha fazlasını bu kategori içine koymak, dünkü tablodan sonra içimden gelmez. Hele hele 17 yıllık bir iktidarın en önemli isimlerinden birini karşısında yakaladığı an Küçükkaya’nın “İstediğinizi sorun” sorusu karşısında, sorulacak soru sadece Anadolu Ajansı mıydı?.. Dön dolaş 31 Mart mıydı?.. Hiç mi hiç hazırlanmamış… Hep aynı yerde döndü durdu, onu savunanları bile zorda bıraktı. Sözcü gazetesi bile bugün “ortadan” bir başlıkla çıkmak zorunda kaldı: “Sert başladı, tatlı bitti”!!! Bir Kemal Kılıçdaroğlu yakalasaydı kıyamet kopardı!.. Kendisini destekleyenlerin öncelikle demokrasi ve özellikle de ekonomi konusundaki veryansınlarına adeta hiç kulak vermemiş gibi es geçti gitti. Demek ki o edimlere pek inanmıyor!.. Partisiyle arasındaki uçurum da bundan sanırım. Bugün bazıları bu iş kimseye yaramadı diyorsa bilin ki Binali Yıldırım’a yaradığını gördükleri içindir!.. Ama az önce yazdığım gibi son hafta, çok önemli, hala kafa kafaya bir yarış var. Bekleyip göreceğiz.

ANILCAN TANRIYAR