İSTANBUL DEPREMİYLE İLGİLİ DİKKAT ÇEKEN AÇIKLAMA!

İSTANBUL DEPREMİYLE İLGİLİ DİKKAT ÇEKEN AÇIKLAMA! 25 Eylül 2019 - 15:25 | Güncelleme:

Silivri açıklarına yaşanan 4,6 büyüklüğündeki depremle ilgili açıklama yapan Kocaeli Üniversitesi akademisyenlerinden Prof. Dr. Fadime Sertçelik, “İstanbul depreminin öncesi olarak tanımlanamayacak bir depremdir” dedi.

Üzerinden 20 yıl geçen Gölcük Depremi’nin merkezinde deprem gerçeği, yapılması planlanan çalışmaların kapsamlı bir şekilde ele alınacağı 6. Uluslararası Deprem Sempozyumu başladı. 27 Eylül tarihine kadar devam edecek olan ve deprem probleminin ele alınacağı sempozyumda Japonya, Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, Azerbaycan, Yunanistan, Lübnan, Cezayir’den gelen akademisyenler de yer alıyor.

Başiskele’de düzenlenen açılış programının ardından sempozyumun düzenleme kurulu başkanı Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği akademisyenlerinden Prof. Dr. Fadime Sertçelik, dün İstanbul’da yaşanan 4.6 büyüklüğündeki deprem ile ilgili açıklamalar yaptı. Sertçelik, yaşanan depremin, beklenen İstanbul depreminin habercisi olmadığını söyledi.

"İSTANBUL'DA OLAN DEPREM BÖLGE İÇİN OLAĞAN DIŞI BİR DEPREM DEĞİLDİR"

Yaşanan depremin küçük olarak değerlendiren bir deprem olduğunu kaydeden Serçelik, “Biz dün hazırlıklarımızı sürdürürken saat 11.00 civarında Silivri açıklarında 20 kilometre derinliğinde 4.6 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Bu bizler için küçük olarak değerlendirebileceğimiz bir ölçüdeydi, ama halkta büyük bir tedirginlik olmasına ve gündemimizin değişmesine neden oldu. Ancak bugün baktığımızda gündem tekrar değişti. Çünkü biz millet olarak acımızı da hüznümüzü de çok kısa yaşayan bir milletiz. Bu deprem konusunda da çalışmalar yapılıyor, bir şeyler söyleniyor. Biz deprem olduğunda depremi aklımıza getiriyoruz ama ondan sonra çok çabuk unutuyoruz. Ne deprem için hayatımızı düzenliyoruz ne de deprem için evlerimizi sağlamlaştırıyoruz. Aldığımız eğitimleri zorla almışcasına uygulamaya sokamıyoruz” dedi.

"İSTANBUL DEPREMİNİN ÖNCESİ OLARAK TANIMLANAMAYACAK BİR DEPREMDİR"

Silivri’de yaşanan depremin büyük bir depremin habercisi olmadığını kaydeden Sertçelik, “Yaşanan deprem, bölgenin tektonik özellikleri açısından normal olarak sınıflandırabileceğimiz bir deprem. Bölgede daha önce de depremlerin yaşanmış olması, depremin İstanbul’a yakın bir bölgede olmuş olması büyük bir depremin olacağı anlamına gelmiyor. Yer bilimcileri şu ana kadar elde edilen verileri değerlendiler. Bu sonuçlara göre bölge için normal bir aktivite olduğu, 4.6 büyüklüğünde bir depremin oluşturacağı arkçı sarsıntıların normal süre içinde devam ettiği ve çok da İstanbul depreminin öncesi olarak tanımlanamayacak bir depremdir” diye konuştu.

"HERKESE SORUMLULUK DÜŞÜYOR"

Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy da 1999 Marmara Depremi'nin ardından AFAD'ın kurulmasıyla afet konusunda daha anlamlı bir çalışma sistematiğine geçildiğini söyledi.

Kocaeli'de tüm kurumsal paydaşlarla hazırlanan Kocaeli Afet Müdahale Planı'nın yürürlüğe girdiğini aktaran Aksoy, "Özellikle toplumun tüm fertlerinin duyarlı hale gelmesi lazım. Bu hususu AFAD'a yükleyerek çözüm beklemek durumunda değiliz. Birey olarak herkese görev ve sorumluluklar düşüyor." diye konuştu.

Aksoy, sempozyumun hem bugüne kadar yapılan çalışmaların gözden geçirilmesi hem de gelecek süreçte yapacakları çalışmalar konusunda yol gösterici nitelikte olduğunu sözlerine ekledi.

"AKADEMİK BİLGİLER ÇOĞU ZAMAN TEORİK DÜZLEMDE KALIYOR"

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın ise depremle ilgili güzel toplantılar düzenledikleri fakat sonuç kısmını iyi getiremedikleri öz eleştirisinde bulundu.

Bazı insanların deprem anında ne yapılması gerektiğini halen tam olarak bilmediğine dikkati çeken Büyükakın, bu konudaki eğitimlere daha fazla ağırlık verilmesi gerektiğini vurguladı.

Büyükakın, akademisyenlerden hayata dair çözümler üretmelerini isteyerek, şöyle devam etti:

"Akademik seviyede bilgiler üretiyoruz ama bunlar çoğu zaman teorik düzlemde kalıyor. Bunu belediye tarafına geçince fark ettim. O aradaki boşluğu dolduracak arkadaşlarımıza ihtiyaç var. Aynı zamanda üniversitede yapılan yüksek lisans ve doktora tezlerinin bölgemizdeki sorunların çözümüne yönelik başlıklar altında yönetilmesi gerekir. Güçlendirilmesi gereken binalarımızın kaç tanesi güçlendirilmiştir, açıkçası bununla ilgili kaç tane yüksek lisans, doktora çalışması var çok merak ediyorum. Burada hayata dokunan çözümler üretmek için bir sonuç çıksın istiyorum."

"1999'DA DEPREMLE MÜCADELE KARNESİ GEÇERSİZ NOTLARLA DOLUYDU"

KOÜ Rektörü Prof. Dr. Sadettin Hülagü de dün İstanbul'da meydana gelen depremin sempozyumun önemini bir kat daha arttırdığını belirtti.

Marmara Depremi'nde göçük altında kaldığını ve ailesiyle saatlerce yaşam mücadelesi verdiğini anlatan Hülagü, "1999 karnesinde depremle mücadele, arama, kurtarma ve yardım baştan aşağı geçersiz notlarla doluydu. Ancak geçen zaman içinde bunların ciddiyetle ele alındığını görüyoruz." ifadelerini kullandı.

Açılış konuşmalarının ardından "20. yılın ardından deprem ve 10. yılın ardından AFAD" başlıklı bir sunum gerçekleştiren AFAD Deprem Dairesi Başkanı Murat Nurlu, Kocaeli ve Düzce'de yaşanan depremler ile kurumun çalışmaları hakkında bilgi verdi.

"Kocaeli ve Düzce Depremlerinin 20. Yılına Özel Sempozyum" temasıyla düzenlenen ve 27 Eylül'de sona erecek sempozyumda Türkiye, Japonya, ABD, Almanya, Azerbaycan, Yunanistan, Lübnan, Cezayir ve Hindistan'dan 300 akademisyen sunum yapacak.