Türkiye’de ilk Kovid-19 vakasının görüldüğü 11 Mart’tan bu yana, bir günde en fazla ölüm gerçekleşti. 20 Kasım’da ülke genelinde 141 kişi koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirirken, Nisan ayının ilk üç haftalık döneminde adeta kabusu yaşayan Türkiye’de en kötü tablo oluştu.

1 Eylül-20 Kasım tarihleri arasındaki 81 günlük sürede 5 bin 717 kişi Kovid-19 nedeniyle yaşamını yitirdi. Vehamet tablosu ‘Hayat Eve Sığar’ uygulamasına yansırken, İstanbul’un 39 ilçesi de kırmızıya döndü.

Türkiye’de ilk Kovid-19 vakasını tespit edildiği günden bu yana 250 gün geride kaldı. Bu sürede ülke genelinde 16 milyon 937 bin 887 PCR testi yapılırken, 435 bin kişiye tanı konuldu.

Ülke genelinde 367 bin 592 hasta iyileşirken, 12 bin 84 kişi yaşamını yitirdi. Önceki gün ise salgının en şiddetli hissedildiği 11 Nisan’dan bile kötü tablo durum oluştu.

Uzmanlar önümüzdeki bir aylık dönemin çok zor geçeceği uyarısında bulundu. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Kovid-19 İzleme Kurulu Üyesi ve Halk Sağlığı Uzmanı Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz, rakamlar üzerinden Milliyet’e yaptğı açıklamada, şunları söyledi:

“20 Kasım itibariyle en kötü döneme girmiş durumdayız. 9-15 Kasım tarihleri arasında ülke genelindeki ölüm oranı Nisan’daki tabloyu geçmiş durumda. 250 günlük pandemi döneminde en yüksek ölüm oranı, 19 Nisan günü ortaya çıkmış, 127 vatandaşımız yaşamını yitirmişti.

Dün ise bu sayı 141 kişi olarak kaydedildi. Hasta sayısındaki artış eğrisine baktığımızda Eylül ayından itibaren hem günlük, hem ağır hasta sayısında ciddi yükseliş olduğunu görüyoruz.

Özellikle haftalık ölüm sayıları korkutucu şekilde arttı. Geçtiğimiz hafta günlük ortalama 89 kişiyi kaybetmiştik ancak bu sayı bugün itibarıyla 100’ün üzerine çıkmış durumda. Kasım’ın son döneminde, haftalık ölü sayımız 800’e çıkabilir.

Ağır hasta sayısı Temmuz’a göre sekiz kat artmış durumda. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Ekim ayında pozitflik oranını yüzde 10 olarak duyurmuştu. Kasım ayında bu oranın yükseldiğini düşünüyoruz.

20 Kasım’da ülke genelinde 156 bin test yapıldı. Yüzde 10 pozitif varsa 15 bin vaka yapar. Şayet pozitiflik oranı yüzde 20’ye çıktıysa vaka sayısı 30 bin demektir. Vakaların yüzde 25’lik diliminin İstanbul’da olduğu düşünülürse tablo daha net anlaşılır.”

İYİYE GİTMİYOR

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fehmi Tabak da, vaka sayısında ciddi artış yaşandığını belirterek, şöyle konuştu:

 “Maalesef tablo iyiye gitmiyor. Yatış yaptığımız hastalar ileri vakalar dediğimiz ve kolay kolay taburcu edemediğimiz kişilerden oluşuyor. Yaz döneminde 65 yaş üzeri ve altta yatan hastalığı olanları daha kolay taburcu ederken şimdi daha ileri vakaların oluşması da endişelerimizi artırıyor.

Şu an bizim merkezimizde 200 civarında hastamız var. Şu an için hizmetlerimiz aksamıyor ancak vatandaşlarımız tedbirlere harfiyen uymazsa sıkıntılar yaşanabilir. Tüm branş hekimlerimiz, halk sağlığı için seferber olmuş durumda.”

47 BİN POZİTİF İDDİASI

Türkiye’nin 73 şehrindeki bin 270 aile hekimiyle 9-15 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilen “Aile Hekimliği Pandemi Anketi”nden elde edilen veri sonuçlarına göre, Türkiye genelinde sadece aile hekimlerinin listesine her gün 47 bin 629, İstanbul’da ise 12 bin 631 kişinin PCR testinin pozitif çıktığı iddia edildi.

Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Kolu tarafından yapılan soru-cevap şekli gerçekleştirilen araştırmadan elde edilen rakamsal verilerin değerlendirilmesi sonucu, Kovid-19 hasta sayısının Kasım ayında yüzde 300 artış gösterdiği, virüs bulaşan sağlık çalışanı oranının yüzde 25 arttığı açıklandı.

SADECE PAKET SERVİS

İçişleri Bakanlığının Kovid-19 ile mücadele amacıyla valiliklere gönderdiği genelge kapsamında uygulanacak tedbirler, önceki gün saat 20.00 itibarıyla başladı.

Bu kapsamda, yurt genelinde alışveriş merkezlerindekiler de dahil olmak üzere restoran, lokanta, pastane ve kafe gibi tüm yeme içme yerleri, iş yerinde müşteri ağırlama hizmetini sonlandırdı.

Bakanlığının Kovid-19 tedbirlerine ilişkin genelgesi kapsamında, İstanbul’da da lokanta ve kafe gibi yeme içme yerleri, iş yerinde müşteri ağırlayamıyor, sadece paket servis ya da “gel-al” şeklinde hizmet vermeyi sürdürüyor.

İSTANBUL KIPKIRMIZI

Kovid-19 salgınının ilk dönemi sayılan Nisan, Mayıs aylarında ülke genelindeki vakaların yüzde 63’ünün kümelendiği ve Türkiye’nin “Wuhan”ı olarak gösterilen İstanbul’daki vaka artışı korkutucu boyutta arttı.

Vehamet tablosu “Hayat Eve Sığar” uygulamasına yansırken, risk haritasında Şile ve Kilyos gibi sayfiye yerleri bile kırmızıya boyandı.

Nisan, Mayıs döneminden farklı olarak, Fatih, Bahçelievler, Güngören, Bağcılar, Esenler, Sultangazi, Zeytinburnu, Gaziosmanpaşa ve Esenyurt’un dışında bu kez İstanbul’un 39 ilçesi de kırmızıya döndü.

Anadolu yakasında birkaç hafta öncesine kadar Ümraniye, Üsküdar, Pendik, Sultanbeyli ilçelerinde riskin olduğu görülürken, dün itibariyle tüm ilçe ve semtlerde risk kırmızı renk olarak dikkat çekti.