EŞİNİ BAŞINDAN VURUP 'İNTİHAR ETTİ' DEMİŞTİ!

EŞİNİ BAŞINDAN VURUP 'İNTİHAR ETTİ' DEMİŞTİ! 18 Kasım 2021 - 22:53 | Güncelleme:

Ankara'nın Keçiören ilçesinde intihara kalkıştığını ileri sürdüğü 18 günlük eşi Sevginur Aktaş'ı (22) tabancayla başından vurup ağır yaraladığı iddiasıyla, hakkında dava açılan polis memuru Müslüm Aktaş (27) için savcı, 34 yıl hapis cezası istedi.

Keçiören Eğitim Araştırma Hastanesi'nde anestezi teknikeri Sevginur Aktaş, geçen yıl 13 Eylül'de evinde tabancayla başından vurularak yaralanmış halde bulundu. Ağır yaralı Sevginur Aktaş, hastaneye kaldırıldı. Eşinin intihar ettiğini öne süren polis memuru Müslüm Aktaş ise tutuklandı. Sevginur Aktaş, yoğun bakımdan çıktıktan sonra polise verdiği ifadesinde intihar etmediğini, eşinin kendisini vurduğunu söyledi.

Beyninin hasar görmesi nedeniyle yürüyemeyen ve görme sorunu yaşayan Sevginur Aktaş, tedavisi tamamlandıktan sonra tekerlekli sandalye ile taburcu oldu. Müslüm Aktaş'ın 'eşe karşı öldürmeye teşebbüs', 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma', 'eşe karşı nitelikli cinsel saldırı', 'eşe karşı kasten yaralama' suçlarından 75 yıla kadar hapis istemiyle açılan davada yargılanmasına devam edildi. Aktaş, Ankara 35'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken taraf avukatları salonda hazır bulundu.

'MÜSLÜM EŞİNİN İNTİHAR ETTİĞİNİ SÖYLEDİ'

Duruşmada, vurulduktan sonra Sevginur Aktaş'a ilk müdahaleyi yapan komşusu M.A. tanık olarak dinlendi. Olay gecesi komşusunun silah sesi geldiğini söylemesi üzerine bazı apartman sakinleriyle Müslüm Aktaş'ın dairesinin kapısını çaldığını belirten M.A., kapıyı açan Aktaş'ın telaşla eşinin intihar ettiğini söylediğini aktardı. Çalıştığı kurumun ilk yardım sorumlusu olduğunu, bu nedenle içeri girerek yatak odasında yaralı olarak bulduğu Sevginur Aktaş'a müdahale ettiğini anlatan M.A., "Başının arkasından kan geliyordu. Nefesini kesmemesi için ağzındaki kanı aldım. Nefes alıyordu ama bilinci kapalıydı. Bir süre sonra gelen ambulansa kendisini taşıdık" dedi. Tanık M.A., olayın nasıl geliştiğine dair bilgisinin bulunmadığını da sözlerine ekledi.