HANİ TARİH KİTAPLARINDAKİ “MUCİT”LER GİBİ!.. BİR “BULUŞ” YAPARLAR AMA O AN FARKINA VARMAZLAR! İŞTE BİRGÜN GAZETESİ’NDE BİR YAZI KALEME ALAN MEDYA OMBUDSMANI FARUK BİLDİRİCİ DE, MÜTHİŞ GÖZLEM YETENEĞİYLE “YARGI SKANDALI”NIN EN ÖNEMLİ “KOLLARI”NDAN BİRİNİ YAKALAMIŞ AMA ÇOK İYİ NİYETLİ BİR İNSAN OLDUĞU İÇİN DURUMUN MEDYA İÇERİSİNDE DE BU KADAR VAHİM OLDUĞUNU KAÇIRMIŞ!

Büyümüzdür, umarız bizim bu konudaki yorumumuza kızmaz. Ama biz, Sayın Bildirici’nin “gençliğe” de, gençliğin fikirlerine de önem verdiğini bilerek yazısından bir açılım yapıyoruz.

Sayın Faruk Bildirici, muhalif medya’nın “yargı skandalı”nda ne kadar zayıf kaldığını yazmış.

Maalesef, Faruk abi, “zayıflık” değil…

O “Büyük Yargı Çetesi”, medyanın da içine gireli çok oldu!.. Yani muhalefet hata yapmıyor, herkes kasıtlı…

Mesela… Bildirici yazısında, skandal ortaya çıktığı gün, haber “Halk TV, Krt TV, Flash Haber’in ana haberlerinde bile değinilmediğini, FOX TV’nin de kısa bir haber olarak verdiğini” yazmış! Yani doğal olarak buna çok şaşırmış. Haklı da…

Bazı gazetelerin de “es” geçtiğini yazmış! Yeniçağ gibi…

Sonrasında muhalif medya’da biraz hareket olduğunu ve yetersiz olduğunu da kaleme almış ve demiş ki;

“Bir yanda skandalı yok sayan iktidar medyası, öbür yanda önem affetmeyen, yüklenmeyen ve emeğe saygı bile göstermeyen muhalif medya…”

İşte güzel de, madalyonun öbür yüzü bambaşka!!! Çünkü bu Yargı Baronları, iktidar-muhalefet tanımından acayip bir “medya ayağı” oluşturdular.

Hele hele, skandalda adı geçen isimlerin, (UçanKuş Medya hariç) neredeyse hiçbirinde geçmediğini bir farketseniz!..

HSK Raporu’nda ismi geçen işinsanı v.s kişiler hiç yer almıyor! Adamlar neredeyse TUTUKLANACAK, tek kelime geçmiyor!

Örneğin Halk Tv içerisinde çok sözü geçen “birisi”, YARGI BARONLARI’nın medya ayağı olarak, Halk TV’de yayınlanmaması için çok bastırdı ama Barış Terkoğlu ve Timur Soykan’ı durduramadılar. Özellikle kadın sunucu ve yorumcular tam SUS-PUS oldu.

Gazetede yakaladığınız örneklerden, YENİÇAĞ’ın “tek cümle” isim verme şansı yok.

ODATV falan o isimleri hiç mi hiç göremez.

FOX TV’ye üst reklam yönetiminden “finansör” olarak dalmışlar. O yüzden haberi “vermiş gibi” yapmak zorundalar!

O kadar geniş bir ağ var ki! Hepsini yazsak sayfalar sığmaz.

Biz bir cümle söyleyelim. Bizim patron Can Tanrıyar da 48 yıllık bir gazeteci… İlk 1975’te Milliyet’te başlamış, siz bilirsiniz… Şu anda “yağmaya teşebbüs” diye UYDURUK bir iddia ile HİÇ MAHKEMESİ de olmadan Silivri’de cezaevinde tutuluyor ya!.. Bu teşkilatın hem esas baronlarının, hem de medya ayağını çok iyi bilip, konuşmaya başladığı için aslında!.. Biz de ondan 3-5 konuyu duymuştuk! Umarız, değeri ve emek verilmiş yazınıza eklediğimiz yoruma kızmamışsınızdır.